28 Kasım 2011 Pazartesi

SEVMEK KOLAY DEĞİL



Hep düşünmüşümdür;
Her sevmek istediğimde sevebilseydim hayatım ne kadar başka olurdu diye... Şunu sevmek istiyorum, sevdim... Buna aşık olmak istiyorum, oldum... Kolay söylenmiyor üstad " SENİ SEVİYORUM ", olmuyor denmiyor yürekten bir çığlık gibi yükselmedikçe.
Sevgi kolay değil usta... Sabahları onu özleyerek uyanmak, yanındayken bile özlemek, o güldüğünde senin içinin gülmesi, o üzüldüğünde senin için parçalanması, o ağladığında senin kahrolman kolay değil... Kontrol edilememezliktir sevgi...
Sevgi kolay değil usta... Yemek yemesine sevinmek, sigara içmesine üzülmek, üşümesine dayanamamak, terlemesinden korkmak, hem bir seven yürek gibi, hem bir aile şevkati ile sarıp sarmalamak istemek kolay değil... O' nu içten düşünmek, sen O olmaktır sevgi...
Sevgi kolay değil usta... Göz göze geldiğinde, yüreğine bir kor düşmesine engel olamamak, dans ederken o dakikaların hiç bitmemesi için dua etmek, O' nun tenine her sıradan temasında bile, O' nu ne kadar çok sevdiğini düşünmek ve hissetmek, avuç içlerinin ter kokusunu bile özlemek yokluğunda kolay değil... Sımsıcaklıktır sevgi...
Sevgi kolay değil usta... Gece yatağına girdiğinde O' nu düşünmek, dualarına O' nu da dahil etmek, kendinden çok, O' nun için yalvarmak, dua etmek kolay değil... Dualarında O' na da yer vermektir sevgi...
Sevgi kolay değil usta... Onunla sadece bakışmayı, dans etmeyi, gezmeyi, elini tutmayı, kokusunu hissetmeyi özlemek değil, yıllar sonrasınıda düşünerek, onla geçecek olan yıllara tatlı bir tebessümle bakmak, onunla beraber yaşlanmayı istemek kolay değil... Hayatını ona verebilmeyi istemektir sevgi...
Bütün bunlar, kolay değil. Bir anda düşünemez, isteyemez insan.

Ben bunları düşünüyor, hissediyor ve istiyorsam ve ben BUYSAM. Bu kadar kolay değil diyerek, sevgime küfür etme arkadaş... Tabii ki kolay değil. Kolay şeyler yakışmaz sevebilen insanlara zaten. Geceye mahkum olan, gündüz önünü göremez misali, ben sevgime mahkum olmuşum. Sevgim benim mabedim. Dokunmayın mabedime...

16 Kasım 2011 Çarşamba

NAZLI SEVGİLİYE AŞK MEKTUBU


Biliyorum sen de seviyorsun beni. Gözlerinden okunuyor, uyku gibi, yağmur gibi, duman gibi aşk dökülüyor gözlerinden. Beni sevmediğini söylerken dudaklarının kıvrımında öyle bir işaret görüyorum ki sevdiğini söylüyor. Elini tutuyorum, elimi iterken elin, yanarak titriyor.

Biliyorum sen de seviyorsun beni. Bazen hiç ses vermiyorum sana, beni çağırıyorsun, adımı sesleniyorsun, yüreğin beni arıyor. Uzaklara giderken beni de alıp götürüyorsun, yoksa bu kadar çınlar mıydı kulaklarım ?. Akşam yıldızına bakarken ben geçiyorum aklından, yıldız birden ışığa kesiyor.

Beklenmedik bir zamanda, umulmadık bir yerde ansızın karşıma çıkıyorsun, gözlerimiz karşılaşınca yüzünü çeviriyorsun. Benim yanaklarım alev alev..senin dudakların nar çiçeği.. bir rüzgar esiyor aramızdan görmezden geliyorsun. En yaşanacak zamanda saatler boşa akıyor, çileler sarıyorsun.

Sevgilim, benim nazlı sevgilim.. Neden bu cefa ? Neden susuyorsun? Aramızda niçin bu kadar insan, neden bu kadar engel koyuyorsun ? Sevgilim her şey bahane.. bütün söylediklerin.. Kelebek kanadı kadar ince, yağmur damlası kadar temiz bir aşk bu.. Korkmana, kaçmana gerek yok.

Sevgilim, biliyorum sen de seviyorsun beni, itiraf etmiyorsun.

BÖYLE SEVDİM SENİ

Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp geldin, oturdun yüreğime. Bir başka yerde olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın, orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Her hangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerinin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelyaydın pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni denizsiz düşünemedi.
Seni severken dünyayıda sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir dünyanın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. Içşmdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle.
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiç bir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek herşeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesinide sevdim suskunluğunuda. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı "uçarı" sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiç bir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynagıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim; çünkü, sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok..

15 Kasım 2011 Salı

KARŞILIKSIZ AŞK

Seni ne çok sevdim ben. Ne çok gözyaşı döktüm senin için. Geceleri sen yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim. Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim.

Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için kül kesildim. Ağır hastalar geceyi zor geçirir. Sabahı bekler kırgın yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar. Yalnızdı gecelerim. Hastaydı gecelerim. Kan kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim. Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı gecelerim. Adına yalnızlık dedim. Sensizlik dedim.. Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin.. Bu bir ölümdü, bu bir fermandı .. Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz. Yaşamak mümkün değil, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı. Amansız acılar içindeyim.

Ey Sevdiğim.. Ben seni ne çok sevdim. Dünya bildi, bir sen bilmedin. Yalnızlığın diğer adı aşka karşılık almamaktır. Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak kadar uzak bir yerdesin.. Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı. Senin yokluğuna dokundum, içim yandı. Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim. Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı. Kendi sesim yine bana ulaştı. Anladım ki beni hiç duymayacaksın.

Sana sitem edemem. Sana kırılamam. Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim. O da MUTLU OLMAN.

MUTLU OL SEVDİĞİM.. BİRİCİĞİM.. AŞKIM. NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN MUTLU OL...

SEN...

Sen...Yüzümdeki gülüşlerin,ellerimdeki terlemenin,yüreğimdeki deli atışın sebebi...Her gece uykum,her sabah güneşim.Yıldızım,ay'ım,akan kanım.Bitmeyen masalım.Bahçedeki çiçeğim,çiçekteki rengim.Gökyüzüm,denizim,mavim sen...
Sevdamın adresi,aşkımızın menzili,içkimdeki tat,yaşadığım hayat sen...Sebebim,niyetim,geleceğim,geçmişim,bilinmezl iğim,belirsizliğim,kararlılığım,kararsızlığım sen...Bitmez yolculuğum,sonsuzluğum.Sen,gözüm,elim,yüreğim.Bebe ğim sen...
Hani gidecek olsan,yollarına sererim tüm kır çiçeklerini.Bilirim basamazsın çiçeklere de yine kalırsın benimle.Üzülecek olsan,içim erir,kalırım öyle.SENİ ÜZEN BİŞEY BENİ BİN ÜZER İNAN.Kırıyorsam seni,bu benim dengesizliğimdendir,şaşırmışlığımdandır.Kendimle kavgalıyım ben.Bir yanım sana tutkun,bir yanım çok bencil.Kayboluşlara vuruyorum kendimi,seni üzdüğümü bilmeden.Her kayboluşum yara açıyor sende biliyorum.Ah ben,nasıl da vurdumduymaz olabiliyorum bazen...Bakma bana birtanem,içimdeki aşkın büyüklüğünü ölçme bunlarla.Seviyorum diyorsam seni,öyle.Gereğinden fazla 'erkeğim'bazen,bağışla...
Seni bilirim ben,bir tek seni.Seni söylerim,seni duyarım her yerde ve her zaman.Sensiz olmaya gücüm yok artık,sensizliğe katlanmak benim harcım değil.Seni her şeyinle,ay parçası yüzünle,duruşunla,gülüşünle,bakışınla,konuşmanla,ç ocukluğunla,olgunluğunla,kızgınlığınla,şaşkınlığın la,güçlülüğünle,zayıflığınla kabul etmişim bi kere.NE DEĞİŞ,NE DE DEĞİŞTİR BENİ.Biz böyle sevdik birbirimizi.Seni sen yapan ne varsa kabulümdür hepsi.
Seni özlemek diye bir şey de var bu hayatta ve bu bazen öylesine dayanılmaz oluyor ki...YOKLUĞUNU YAŞAMAYI BECEREMİYORUM,ÜZGÜNÜM.İçimdeki o 'fazla erkek'yokluğunda çekiliyor bir köşeye ve ben güçsüzlüğümle başbaşa kalıyorum.Katlanamıyorum anla,sensizliği 'yok' hükmünde sayıyorum.Sensizlik diye bir şey yok,öyleyse sensiz kalmak da yok.
Şimdi hangi denizin kıyısındaysan,hangi göğün altındaysan önce o sonsuz maviliğe sonra da başını yukarı kaldırıp yıldızlara bak.Aşkımı,yüreğimi,içimdeki seni mavilere yükleyip gönderiyorum,tut onu.Tut ve bırakma...Ben maviyi sende buldum,beni BAŞKA RENKLERLE KANDIRMA..

14 Kasım 2011 Pazartesi

BEN SENİ YAŞIYORUM BİRTANEM ...


Sensiz yaşanılacak olan bir hayata atılmaktan korkuyorum.Böyle bir hayatta
ayakta durabileceğimi hiç sanmıyorum.Sonu hiç gelmeyecek gibi görünen yaz
gecelerinde sensizlik beni bitirmeyecek de ne yapacak? Seni sevmek
mutluluksa,ben çok mutluydum.Senin de mutlu olduğunu düşünüyordum.Bu mutluluğum
hiçbir zaman bitmeyecek çünkü ben seni hep seveceğim,sevgi bende var oldukça.
Aşık olup da kavuşamamak insana acı verebilir ama ayrılığın verdiği acının
yanında hiçbir şeydir.Aşık insanın umudu büyük olur,ayrılığın umudu ise sönük
bir ateş gibidir. Gecenin bu saatinde ikimizi sorgulayıp hangimizin suçlu
olduğunu bulmak,bir çare olacak mı ayrılığımıza? Suç kimin olursa olsun, o suçun
oluşmasına olanak veren daima her iki taraftır. Sevmek çok zor değil,zor olan
;sevgiyi devamlı barındırabilmektir.Arada küçük kaçamaklar olsa da her zaman
sevgiye yer bıraktığımı düşünüyorum. Ayrılıklara neden olan en büyük
yanılgımız;sevmek ve sevilmek kavramlarına farklı açılardan bakmamızdır.İşin
içine saygıyı da almayan bir düşüncenin doğruluğunu kabul etmek bana çok
mantıksız geliyor. Her olayda olduğu gibi duygularda da sadece kendi tarafımdan
bakmıyorum.Yada şöyle söyleyeyim sadece kendimi düşünerek sevmek ve sevilmek
gibi bir düşüncem yoktur. Yaşaman gerekenleri,sevginin hak ettiği duyguları
yaşaman için üzerime düşen her şeyi yapmaya hazırım hiç bir karşılık
beklemeden.Sonu bana acı verse de yine yaparım.Bugüne kadar ben öyle
yaşadım.Doğru mu yaptım yanlış mı?Bilmiyorum. Ama bu yolda yürümeye devam
edeceğimi biliyorum. Bu benim hayat felsefemdir.Bundan taviz vermek,kendi
değerlerimi hiçe saymak anlamına gelir ki,böyle bir durumda da boşlukta dolanan
bir cisim gibi bir o yana bir bu yana savrulacağımı biliyorum. Seni sevdiğim
için "seni seviyorum"diye haykırmadım sevgi nedir bilmeyen insanlara.Mutluluğu
yakalama şansını yitirmemen uğruna ayrılığı seçtim.Acı veren, zor bir karardı
benim için. Gün gelir de bu kararım mutluluğuna bir katkısı olacaksa, bilki ben
hiç bir acıyı yaşamadım. Sevmek acı verir, sevmemek de. Sen hangisini yaşıyorsun
şu an? Ben seni yaşıyorum birtanem.